Hüseyin Rahmi Gürpınar
“Sokağı” edebiyatımıza taşıyan bir sanatçı olarak tanımıştır. Servet-i Fünunculara karşılık, Ahmet Mithat Efendi geleneğini sürdürerek, “toplum için sanat” anlayışıyla eserler vermiştir.
Realizm ve naturalizm etkisiyle, gözlem ve deney ön plana alarak İstanbul halkının geleneklerini, düşüncelerini, toplumsal yaşamını anlatmıştır. Toplumun olumsuz, gülünç yanlarını bir mizah havası içinde vermiştir. Kahramanlarını kendi şiveleriyle konuşturmuş, kenar mahallerden zengin konaklara kadar kesimden insanları anlatmıştır.
Yanlış Batılılaşma, aile geçimsizliklerini, toplumsal sorunlar romanlarının ana konularıdır. Romanlarını “acıklı bir ibret dersi” ile bitirmiştir. Konuşma dilinin doğallığından yararlanan Hüseyin Rahmi Gürpınar‘ın roman, öykü ve tiyatro türlerinde yapıtları vardır. Sade bir İstanbul Türkçesi kullanmıştır.
Eserleri:
Ben Deli Miyim, Şık, Şıpsevdi, Mürebbiye, Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç, Gulyabani, Hakka Sığındık, Utanmaz Adam (roman)
Kadınlar Vaizi, Katil Buse, Menekşe Kalfa’nın Müdafaası, Gönül Ticareti (öykü) Hazan Bülbülü, Kadın Erkekleşînce (tiyatro )
Yorumlar