Anayurt Oteli

3 Haziran 2008 tarihinde tarafından eklendi.

Eser Hakkında:
Psikolojik yabancılaşma ve yalnızlık temasını işleyen bir romandır. 1987’de aynı adla sinemaya aktarılmıştır. Yusuf Atılgan, Anayurt Oteli adlı romanında yalnız ve geçici ilişkiler içinde bunalan, hayatı anlamlandıramayan, ça­resiz bir kahramanın psikolojisi ustaca işlemiştir.

 

 Anayurt Oteli Kahramanları (Kişileri):

Zebercet: Romanın başkahramanıdır. Anayurt Oteli’nde doğmuş ve hep burada yaşamıştır. İdealleri olmayan, bunalım içinde, tekdüze bir hayatı olan bir kişidir. Ortadan bi­raz uzunca boylu, koyu kahverengi saçlıdır.
Ortalıkçı Kadın: Anayurt Oteli’nde ev işlerine bakan, köyden gelmiş, ahlaki değerleri olmayan bir kadındır. Otuz beş yaşlarında, kumral saçlı bir bayandır.
Gecikmeli Ankara Treniyle Gelen Kadın: Yirmi altı yaşlarında çok güzel bir bayandır. Yalnızca bir gece kalır otel­de. Zebercet, kadından çok etkilenir.
Emekli Subay: Otelde bir hafta kadar kalan yaşlıca bir adamdır. Saçları beyaz, yeşil gözlü, sadece gazete okumakla meşgul olan bir adamdır. Daha sonra subay değil katil oldu­ğu anlaşılır.

Anayurt Oteli Özeti:

Tren İstasyonuna yakın Anayurt Oteli‘nin kâtibi Zebercet’tir. Babasının ölümünden sonra oteli işletme işi ona kal­mıştır. Babasının oteldeki odasında kalmaktadır.
Romanın başında, otele gecikmeli Ankara treniyle güzel bir kadın gelmiştir. Zebercet çok etkilendiği bu kadının oda­sında onun unutmuş olduğu havluyla avunmaktadır. Sabah erkenden giden kadın hakkında en küçük bilgisi yoktur. Aynı gün, otele emekli subay olduğunu söyleyen bir kişi daha ge­lir.
Pazartesi günü her zamanki vakitte uyanır. Bir gün önce otelde kalan bazı kişiler borcunu ödeyerek otelden ayrılır. Her günkü gibi gazeteciye parayı öder. Öğleye doğru emekli su­bay da aşağı İner. Çarşıya gitmektedir. Zebercet rutin işlerine devam eder, berberde bakım yaptırır. Değişiklik yapar kendi­ne ve bıyıklarını kestirir. Sokakta dolaşır. Otele döndüğünde, ortalıkçı kadın üç adamın bavullarını koyup akşama gelmek üzere çıktıklarını söyler. Otelde bir süre için kalan öğretmen çift evlerini tuttukları için ertesi günü ayrılacaklarını haber vermişlerdir. Aynı gün, biri avukat olan iki adam daha gelir. Salı günü sabah yine aynı şeyleri yapar. Öğretmen çift, he­sabı ödeyerek otelden ayrılır. Zebercet, içten içe dört gün önce gelen o güzel kadının köyden geri döneceğini ümit et­mektedir. Benzer müşteriler yine gelir ve gider.
Cuma günü, emekli subay elinde valiziyle otelden ayrılır. Ortalıkçı kadın, o gittikten sonra oteli baştan sona temizler. Zebercet, kadının gelmeyeceğini tahmin etmeye başlamıştır. Bu yüzden gelen başka müşterileri geri çevirmeye başlar. Beş gece boyunca kadının kaldığı odada kalır ve avunur.
Çarşamba günü, otelin dışına “Kapalı” levhası asar. Ze­bercet dışarıya gider, sokaklarda gezer, bir meyhanede içer. İsmi Ekrem olan biriyle karşılaşır ve onunla sinemaya gider. Geç saatlerde otele döner. Otel her zamanki gibi kokmakta­dır. Otelde iç sıkıntısıyla yatağına uzanır.
Aradan epey zaman geçmiştir. Oteli kapattığı için kimse gelmemektedir. Ortalıkçı kadını da köyüne gönderdiğinden yalnızdır. Otelin defterine kafadan isimler yazmaktadır. Otel­den günlerce çıkmaz, gitgide zil de çalmamaya başlar. So­nunda kararını verir. Tavana bir ip bağlar ve ipin sağlamlığını kontrol eder ve başını ipten içeri sokarak çırpınmaya başlar. Anlamsız hayatına son vermiştir Zebercet.

Etiketler:

Yorumlar

Yorum Yaz

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Şiirde Ölçü (Vezin)