Atasözleri
Atasözleri, geniş halk yığınlarının yüzyıllar boyunca oluşturdukları deneyimlerden gözlemlerden ve bunlara dayanan düşüncelerden doğmuştur. Toplumun ortak düşünce ve tutumunu belirtir, insanlara yol gösterir, Öğüt verir. Genel yargılı, kalıplaşmış; kısa ve özlü sözlerdir. Az sözle çok şey anlatırlar.
“Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını genel kural, bilgece düşünce ya da öğüt olarak kalıplaşmış biçimleri bulunan, kamuca belirlenmiş sözlere atasözleri denir. “{Ö.A. Aksoy)
“Halk tarafından söylenen, kendi içine kapalı bir ifadesi olan, öğretici bir muhteva ve yüksek bir şekil taşıyan sözlere atasözleri denir.
“(Ö.F Akün) İnsanların davranış biçimlerini, dünya görüşlerini, töreyi, inancı, hayat tecrübelerini ortaya koyan atasözlerinin özellikleri arasında en önemlisi ele alınan konunun az söz kullanılarak özlü bir şekilde ortaya konmuş olmasıdır. Atasözünün nesilden nesile geçmesi ve yaşaması, sadece sözün doğru olmasına bağlı değildir. Atasözlerinin mevcudiyetini sağlayan birtakım faktörler vardır ki bunların başında da sık sık başvurulan tezat, teşbih ve tenasüp‘ün yanı sıra, kelimelerdeki hece ve ses zenginlikleri gelir. Kelime kadrosunu özenle seçilmiş özlü sözler oluşturur.
Atasozleriyle ilgili bilgilerimizi, örneklerle tamamlayıp Özetleyelim:
*Kalıplaşmış sözlerdir.
Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
Azıcık aşım kaygısız başım. Damlaya damlaya göl olur.
*Gözlem ve denemeler sonucu ortaya çıkarlar:
Mart çıkmadıkça dert çıkmaz. Sona kalan dona kalır.
*Ahlâk dersi ve öğüt verirler.
Çirkefe taş atma, üstüne sıçrar. Ayağını yorganına göre uzat. Gülme komşuna gelir başına
* Gerçek ve mecaz (değişmece) anlamlarıyla kullanılırlar:
Akıllı düşman akılsız dosttan hayırlıdır. (Gerçek)
Demir tavında dövülür. (Mecaz var)
* Genel kural niteliği taşırlar:
Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer.
Çalma kapıyı; çalarlar kapını.
* Halkça benimsenmiş, söyleyeni belli olmayan sözlerdir.
Atın ölümü arpadan olsun.
Yorumlar