Sadi-i Şirazi

3 Haziran 2008 tarihinde tarafından eklendi.

Asıl adı Ebu Abdullah Muşarrif b. Muslih el-Şirazî olan, ancak Sadi-i Şirazi olarak tanınan şair, İran’ın yetiştirmiş ol­duğu en büyük şairlerdendir. 12 yaşında yetim kalan Sadî, ilk tahsilini Şiraz’da tamamladıktan sonra, Moğol istilası üzerine M.1225 yıllarında Bağdat’a gelir. Bağdat’ta Nizamiye medre­sesinde tahsilini tamamlar, ardından Şark-İslam ülkelerini gezmeye başlar. Kaynaklardan anlaşıldığı kadarıyla Sadî ön­celikle Elcezire, Suriye, Anadolu, Mısır, Merakeş, Azerbaycan, Belh, Gazne ve Pencap yolundan ilerleyerek Gücerat’a uğrar. Uzun süre Delhi’de kalır, meşhur şair Emir Husrev-i Dihlevî ile burada tanışır. Sonra yolculuğuna devam eder, bir ara Kudüs’e giderken Frenklerin eline düşer. Daha sonra Trablus-şam’da esirlerle birlikte hendek kazarken, ileri gelen bir Halepli kendisini 10 dinar karşılığında esirlikten kurtarır. Esir­likten kurtulan Sadî, Halep’e geldikten sonra bu adamın kı­zıyla evlenir. Bu uzun ve maceralı yolculuktan sonra Sadî, M. 1257 yılında Şiraz’a döner. Bu yıllarda Salgurlular’dan Ebu Bekr b. Sad b. Zengî (M.1231-1260) Moğollarla anlaş­ma yapmış ve rahat bir dönem başlamıştır.
Bu hükümdar tarafından iyi bir kabul gören Sadi, önce Bostan’ı, bir yıl sonra da Gülistan‘ı kaleme alır. Şöhreti bir an­da ülke sınırları dışına taşan Sadî’nin güzel yılları uzun sür­mez. Şiraz’a gelişinden beş yıl sonra hem devrin padişahı hem de onun oğlu vefat eder. Ardından M. 1264 yılında ülke Moğolların hâkimiyeti altına girer. Bunun üzerine Sadî, Şi-raz’dan ayrılır, Mekke’ye gider, uzun seyahatlerden sonra tek­rar Şiraz’a döner. Ömrünün son yıllarını burada ibadetle ge­çiren Sadî, 1292 yıhnda vefat eder, mezarı Şîrâz’dadır.

Etiketler:

Yorumlar

Yorum Yaz

Şu Sayfamız Çok Beğenildi
Nazım (Manzume)